Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) çoğunlukla sosyal, akademik ve aile hayatında yoğun işlev kaybıyla seyretmektedir. Çocuklarda %1-3 arasında görülmekle birlikte, erişkin hastaların geriye dönük sorgulanmalarının sonucunda çoğu hastanın çocukluktan itibaren bir kısım belirtilere farklı şiddetlerde sahip olduğu gösterilmiş bir hastalıktır. Obsesyon, istem dışı gelen, kişiyi tedirgin eden, belirgin bir sıkıntıya neden olan, tekrarlayan düşünce, imge ya da dürtülerdir. Kompulsiyon ise çoğu kez bu düşünceleri kovmak için yapılan ve sık sık yinelenen hareketlerdir. Obsesyonlar genellikle bulaşma, kuşku, simetri, agresyon, dini veya cinsel konularla aşırı uğraşları içerir. Kompulsiyonlar yıkama, temizlik, kontrol, tekrarlama, sayma, düzenleme ve biriktirme şeklindedir. Kompülsiyonlar çoğunlukla fiziksel bir hareketi içermesine karşın, bazen dua etmek, belli şeyleri düşünmek veya düşünceleri tekrarlama gibi dışardan gözlenemez ritüeller şeklinde olabilir. Önce obsesyonun verdiği rahatsızlığı ve tedirginliği azaltmak için başlar, ancak durum kontrol edilemez bir seviyeye ulaşır ve bu yinelenen davranışların kendisi sıkıntı yaratır.
En sık tedavi yaklaşımı Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olmakla birlikte bazı danışanlarda belli durumlarda medikal tedavi de terapiye kısa süreli olarak eklenebilmektedir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) düşüncelerimizin; ne hissettiğimizi ve nasıl davrandığımızı belirlediğini ön planda tutarak kişinin hayatında uygun olmayan düşüncelerin üzerinde çalışılan ve ileriye yönelik yaşam kalitesini arttırmaya yönelik bir terapi şeklidir.